1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (İlk yıldızı siz ekleyin)
Loading...

Horlama ve Uyku Apnesi

Projects

Uyku apnesi, uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli bir hastalıktır. Uyku apnesi uykuda hava akımının en az 10 saniye süreyle normal değerinin % 20’sine ve daha altına düşmesi ile tanımlanabilir. Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır ve karbondioksit miktarı artar.

Uyku apnesi, merkezi sinir sistemindeki bir problem nedeniyle (Merkezi Uyku Apnesi) veya solunum yollarındaki bir tıkanıklık nedeniyle (Tıkayıcı Uyku Apnesi) oluşabilir. Bazen de bu her iki durum birlikte olmaktadır (Bileşik Uyku Apnesi). Bu hastalığın değerlendirilmesinde sadece solunumun durması (apne) değil aynı zamanda solunumun azalması (hipopne) da hesaba katılmaktadır.

Yüksek tansiyon, gürültülü horlama, yorgunluk, aşırı sinirlilik, depresyon, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrısı, kontrol edilemeyen şişmanlama, uykuda terleme, sık idrara çıkma, mide yanması gibi sorunlar uyku apnesinin sonuçları olarak ortaya çıkabilir. Hastalarda, hastalığın seviyesine göre bu sorunların biri, birden fazlası ya da hepsi birden görülebilir.

Solunum durmaları (apne) veya azalmaları (hipopne) gece içinde yüzlerce defa takrarlayabilmekte ve bunların ancak çok az bir kısmı hastanın yakınları tarafından farkedilmektedir. Bu nedenlerle ve doğuracağı sonuçlar bakımından uyku apnesi uzmanlarca sinsi ilerleyen bir hastalık olarak nitelendirilmektedir.

Uyku apnesi acil tedavi gerektiren hayati bir hastalıktır. Zamanında tedavi edilemezse kalp krizi, felç, iktidarsızlık (impotans), düzensiz kalp atışları gibi sorunlara yol açar. Ayrıca kazalara, iş verimsizliğine ve sosyal problemlere neden olabilen gün içi aşırı uyku haline sebep olur. Gündüz uyku halinin trafik kazalarına da yol açtığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Tıbben ciddî kabul edilen uyku apnesinin toplum içindeki yaygınlığı yüksektir. Uyku apnesi her ne kadar erişkinlerde, erkeklerde, horlayanlarda, menopoza girmiş bayanlarda, yaşlılarda, ve kilolularda daha sık görülmekte ise de bu hastalık çocuklarda, genç bayanlarda ve zayıf insanlarda da tespit edilmektedir. Kısaca, uyku apnesi her yaşta görülebilen bir hastalıktır.

Kadınların en az % 2 sinde ve erkeklerin % 4 ünde görülmektedir. Bu rakamlar hastalığın en az astım ve şeker hastalığı kadar yaygın olduğunu göstermektedir.

Çocuklarda uyku apnesi büyük bademciğe ve geniz etine bağlı olarak gözlenebilir. Ayrıca, alkol ve sigara bağımlılarında, yanlış uyku pozisyonunda uyuyanlarda, aşırı kilolularda, alt çenesi gelişim geriliği gösterenlerde, boyun yüksekliği kısa olanlarda, alerji, anti-histaminik, kas gevşetici veya sakinleştirici gibi ilaç kullananlarda da uyku apnesi görülme riski yüksektir.

Uyku apnesinin belirtileri

Uyku apnesi hayati sağlık sorunlarına neden olabilen ciddi bir hastalık olsa da uyku apnesinin belirtilerini hastanın kendisinin fark edebilmesi oldukça zordur. Hasta genellikle uykudaki normal olmayan durumlardan, eşi veya yakınlarının fark etmesiyle haberdar olur.

Düzensiz solunum: Uyku apnesinin en önemli belirtisi gece uykusu süresince ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç çekmelerdir. Bu solunum düzensizlikleri, çoğu kişide görülen yumuşak ve hafif horlamalardan farklıdır. Horlayan insanların çoğunda bu tip horlamalar daha çok sırtüstü uyuma sırasında gerçekleşir. Uyku apnesinin sonucu olarak ortaya çıkan horlamalar ise her türlü pozisyonda gerçekleşebilir. Uyku apnesi olan hasta, el kol hareketleri ile rahatsız bir şekilde uyumaya çalışır.

Uykuda nefesin durması: Düzensiz solunum bir çok insanda duruma bağlı olarak uykuya dalma, uyanma veya rüya görme sırasında görülebilir. Diğer bir taraftan uyku apneli hastalarda sık sık tekrarlanan uzun süreli solunum durmaları olmaktadır. Bu solunum duraklamaları uyku apnesinin en önemli belirtilerinden biridir. Apneli hastalarda 10 saniyeden başlayan solunum duraklamaları bir dakikadan fazla sürelere kadar devam edebilir. Uykuları boyunca saatte 10’dan fazla tekrarlayan, 10 saniyeden bir dakikaya varan nefes durmaları ile boğulurcasına mücadele eden kişilerde uyku ve oksijen yetersizliği oluşmaktadır. Bunların sonucu olarak hastalarda büyük sorunlara rastlanmaktadır.

Gündüz aşırı uyku hali: Gece uyku kalitesinin bozulması nedeniyle gün boyunca kendini yorgun hisseden hastaların kitap okurken ya da televizyon seyrederken uyuklamaları olabilir. Bu, özellikle araç kullanan hastalar için önemlidir. Uyku apnesi olan hastaların trafik kazası yapma riski normalden 8 kat fazladır. Bu da hastalarda inanılmaz derece yorgunluğa dolayısıyla konsantre olamamaya neden olur.

 

Horlama uyku sırasında üst solunum yolunu oluşturan burun, yumuşak damak, küçük dil ve dil kökü gibi yapıların birlikte yada ayrı ayrı darlıklarından kaynaklanan tatsız rahatsız edici bir gürültü olarak tanımlanabilir. Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçiminde ki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlama tedavisinde en önemlisi horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmektir. Horlama tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Horlama tedavi edilebilir mi?

Horlamanın birçok tipi tedavi edilebilir. Erişkin horlayan kişiler için aşağıda sıralanan önerilere uyulmalıdır.

  • İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli.
  • Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen alerji ilaçlarını uykudan önce almamalı.
  • Uykudan 4 saat önce alkol almaktan sakınmalı.
  • Uykudan 3 saat önce ağır yemekten sakınmalı.
  • Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
  • Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmelidir.