Diğer Burun Ameliyatları
Projects

Burun Kırığı
Burun kemik ya da kıkırdaklarının darbe alarak kırılması sonucu ortaya çıkan burun kırıkları hemen müdahale gerektirmektedir. Darbenin şiddetine göre kapalı redüksiyon ya da burun kırığı ameliyatı yapılabilir. İlk saatlerde (kırık oluştuktan sonraki 1-2 saat içinde) müdahale edilmemişse yetişkinlerde 2-3 gün çocuklarda 7-10 gün içinde kırık düzeltilmelidir aksi takdirde düzelme şansı kalmayabilmektedir. Burun kırıkları tedavi edilmezlerse solunum güçlükleri, burun eti büyümesi, septum deviasyonu ve estetik bozukluklara neden olurlar.
Kapalı Redüksiyon
Burun içinde yerinden oynayan kemik ve kıkırdak dokunun elle müdahale edilerek yerine oturtulması işlemine kapalı redüksiyon denir. Cerrahi bir işlem değildir. Kapalı redüksiyon travmayı takiben 14 gün içinde yapılabilir. Lokal anestezi altında özel bir aletle kemik ve/veya kıkırdaklar yerine oturtulur. Burun içine tampon konulduktan sonra dışarıdan alçı, flaster ya da atel konularak sabitlenir. Tamponlar yaklaşık 2 gün, alçılar 1 hafta, flasterler 2 hafta kalır. Sonrasında burnun travmalardan korunması gerekir.
Burun Kırığı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Eğer ciddi bir kırık ya da parçalık kırık oluşmuşsa ya da üstünden 2 hafta geçmesine karşın kırığa müdahale edilmemişse burun kırığı ameliyatı yapılması gerekir. Ameliyattan iyi sonuç alabilmek kırık oluşumunun üstünden 2-3 ay geçmesi beklenir. Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir. Yaklaşık 2-3 saat sürer. Ameliyatla burundaki fonksiyonel bozukluklar (nefes almakta güçlük gibi) ve estetik bozukluklar giderilir.
Burun Tıkanıklığı
İnsan sağlığı için sağlıklı bir solunum fonksiyonu şarttır. Burun tıkanıklığı yüzünden ağız solunum yapılması durumunda, alınan oksijen akciğerlerde yeterince tutulamamakta ve kandaki oksijen seviyesinde azalma olmaktadır. Kandaki oksijen seviyesinde azalma hipertansiyon, kalp ritm problemleri ya da kalp yetmezliği gibi sorunlar oluşturabilmektedir. Uzun süreli burun tıkanıklıkları tedavi edilmedikleri zaman çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir.
Bebekler ilk 6 ay içinde ağızdan nefes alıp vermeyi beceremediklerinden dolayı sadece burun yoluyla nefes alabilirler. Bebeklerde burun tıkanıklığı bebeklerin nefes alıp vermesini, rahat uyumasını beslenmelerini engeller, dolayısıyla bebeğin gelişimini olumsuz etkiler. Bu nedenle bebeklerdeki burun tıkanıklıklarının ihmal edilmemesi çok önemlidir.
Burun tıkanıklığının nedenleri:
- Nezle, grip
- Sinüzit
- Alerjik rinit
- Nazal polip
Burun eğriliği (septum deviasyonu)
- Çeşitli alerjiler
- Konka hipertrofisi
- Dar burunsendromu
- Geniz eti
- Alt burunetlerinde büyüme ya da küçülme
- Nazal valv yetmezliği
- Hormonal durum
- İklim
- Sigara dumanı
- Bazı kimyasallar
- Mesleksel astım
Koku Alma Bozuklukları
Çeşitli nedenlerle koku duyusunda bozukluklar oluşabilir. En sık rastlanan koku alma bozukluğu koku alamamaktır (Anosmi). Bunun dışında kokuları kötü şekilde algılama, var olmayan kokuyu algılama, koku duyusunda artış ya da kısmi azalma, var olan kokuyu yanlış algılama gibi koku duyusu bozuklukları bulunmaktadır. Yaklaşık her on kişiden birinde koku alma bozukluğuna rastlanmaktadır. Altta yatan nedene göre geçici veya kalıcı olabilir.
Koku Alma Bozukluklarının Nedenleri
Burun hastalıkları (nazal polipler, septum deviasyonu, burun travmaları, alerjik rinit ve diğer tip rinitler, doğuştan olan yapısal anomaliler gibi)
- Geniz eti
- Sinüzit
- Tümörler (burun, hipofiz bezi ya da ön beyindeki)
- Sigara
- Genetik yatkınlık
- Kuru ateş
- Kötü beslenme
- Hormonal nedenler (hamilelik, mensturasyon gibi)
- Kronik enflamatuar hastalıklar (tüberküloz, sifiliz gibi)
- Kafa travmaları
- Beyin anevrizması
- Parkinson, Alzheimer
- Psikolojik nedenler
- Korsakoff psikozu
- Kimyasal maddeler, ilaçlar, toksinler
- Kemoterapi
- Yaşlılık
- Çinko eksikliği
Koku Alma Bozukluklarının Teşhisi
Anamnez önemlidir. Fizik muayene dışında koku testleri (Dilüsyon Testleri, Olfaktuar Spektrogram, Butanol Etik Testi gibi) ve görüntüleme yöntemlerini (MRI, CT) kullanmak gerekebilir.
Koku Alma Bozukluklarının Tedavisi
Tedavi altta yatan nedene göre uygulanır. Eğer sebep cerrahi bir yöntemle giderilebilecek bir hastalıksa cerrahi uygulama, eğer enfeksiyonsa ilaç tedavisi ile enfeksiyonu iyileştirme, kimyasal maddeye maruz kalma ya da ilaç kullanımı sonucu ortaya çıkmışsa bu madde ya da ilaçlarla temasın kesilmesi, kötü beslenmeye bağlıysa beslenmenin düzenlenmesi şeklinde yaklaşımlarla asıl neden ortadan kaldırılır. Ayrıca hastaların havası ortamlardan uzak durması, sigara içmemesi ve içilen yerlerde bulunmaması gerekir. Koku alma bozukluğu doğuştan bir anomaliyse ya da yaşlılıktan kaynaklanıyorsa tedavi edilememektedir.
Nazal Polip (Burun Polipi)
Burun içinde ve burun yanı boşluklarında oluşan, yumuşak, ağrısız ve kötü huylu olmayan kitlelerdir. Genellikle alerjik nedenlerle, kronik sinüzit gibi hastalıklar sonucu, genetik yatkınlık, ilaç duyarlılığı ve bağışıklık bozuklukları durumlarında ortaya çıkarlar. Mukozalar iltihaplanarak, burun deliklerinden boğaz bölgesinin aşağısına kadar uzanabilen polipler oluşur. Nasal polipler genellikle her iki tarafta birden görülür. Soluk pembe renklidirler. Bazen burun ucundan dışarı sarkabilirler. Yetişkinlerin yaklaşık %1-4’ünde, çocukların %0.01’inde nazal polip mevcuttur.
Hastalar tarafından polip olarak ifade edilen ve klinik olarak poliplerle karışan burun içi papillomu, polipten çok farklı bir oluşumdur. Burun içi papilomu, karnıbahar şeklinde, tümoral bir yapı olup, histopatolojik olarak da polipten büyük farklılıklar gösterir.
Nazal polipin belirtileri:
Küçük polipler belirti vermeyebilir. Ancak genel olarak görülen belirtiler şunlardır:
- Şiddetli burun tıkanıklığı
- Koku ve tat alma duyusunda azalma
- Geniz akıntısı
- Göz çevresinde ağrı
- Saydam ya da renkli burun akıntısı
- Baş ağrısı
- Horlama, ağır vakalarda uyku apnesi
- Sinüslerde basınç hissi
- Ses tonunda değişiklik
- Üst dişlerde ağrı
- Nefes almada zorluk
Nazal polipin teşhisi:
Detaylı anemnez alındıktan sonra fizik muayene yapılır. Her iki tarafta ya da tek tarafta soluk renkli, ödemli ve burnu tıkayan bir kitle görülür. Kitlenin büyüklüğü ve yaygınlığını saptamak için bilgisayarlı tomografi çekilmesi gerekebilir.
Nazal polipin tedavisi:
Hastanın durumuna göre medikal veya cerrahi olarak tedavi edilirler.
Burun içi veya sistemik kortikosteroid tedavisi çoğu zaman faydalı olmaktadır, eşlik eden alerjik nezle ve benzeri bir durum varsa antihistaminikler kullanılabilir. Yine altta yatan nedene göre antibiyotik, antileukotrienler, non-steroid antiinflamatuarlar ve dekonjestan ilaçlar da kullanılabilir. Burun lavajı uygulanabilir.
Eğer medikal tedaviye yanıt alınamıyorsa, polipler sinüs girişlerini tıkamış ve buna bağlı kronik enfeksiyon ve inflamasyona yol açmışsa ya da nazal boşluğu bütünüyle tümüyle doldurmuşsa polipektomi ya da endoskopik sinüs cerrahisi uygulanabilir. Polipler tedavi edildikten sonra yeniden ortaya çıkabilir. Özellikle alerji kaynaklı oluşan poliplerin nüks etme riski yüksektir.
Nazal Valv (Burun Valfi) Cerrahisi
Nazal valv ya da burun valfi, burnun yumuşak doku kısmı olup, hava girişini kontrol eder. Dış (eksternal) ve iç (internal) olmak üzere iki parçadan oluşur. Valv açısının daralması veya valv alanının normalin altına düşmesiyle burundan nefes alma güçlüğü (nazal valv yetmezliği )ortaya çıkar ve burun tıkanıklığının başlıca sebeplerinden birini oluşturur. Nazal valv (burun valfi) cerrahisi ile valvlardaki daralmanın ortadan kaldırılması amaçlanır.
Nazal Valv (burun valfi) Yetmezliğinin Nedenleri
- Burun yapılarındaki doğuştan olan zayıflık
- Travmalar
- Yüz felci
- Burun kemiği eğriliği
- Burun eti şişliği
- Yaşlılık
- Rinoplasti ya da septoplasti
- Yarık dudak sayılabilir.
Nazal Valv Yetmezliğinin Belirtileri
- Ağzı açık uyuma
- Horlama
- Efor kapasitesinde azalma
- Boğazda kuruma
- Yorgunluk
Burunda estetik bozukluk (dış nazal valf yetmezliğinde alttan ve karşıdan bakışta burun girişinde asimetri, iç nazal valf yetmezliği tek taraflı ise burun orta yan yumuşak dokuda çökme, çift taraflı ise çift taraflı çökme)
Nazal Valv Yetmezliğinin Teşhisi
Nazal valv yetmezliğinin teşhisinde fizik muayene, Cottle Manevrası Testi (her iki işaret parmağı burun ile yanağın birleştiği yerlere konularak kulaklara doğru hafif açma hareketi yapıldığında çok rahat nefes almaya başlanırsa, bu nazal vavl yetmezliği için pozitif bir bulgudur), Akustik Rinometri ve Rinomanometri testleri, gerekirse Sinüs tomografisi kullanılabilir.
Nazal Valv (Burun Valvi) Cerrahisi
Nazal valv yetmezliğinin kalıcı çözümü cerrahi yolladır. Başarı oranı neredeyse %100’dür. Valv açısını genişletmek dışında eğer burun septumu, burun eti ya da diğer burun yapılarında da sorun varsa bunlar da düzeltilebilir.
Duruma göre lokal anestezi, sedasyon ya da genel anestezi altında yapılabilir. Genellikle burun septumu ya da kulaktan kıkırdak alınarak şekillendirilir ve valv bölgesini genişletecek şekilde burun sırtına doğru yerleştirilir. Daha sonra dikişlerle sabitlenir.
Ameliyattan sonra burun üstüne bant takılır, bu 1 hafta sonra çıkarılır. Burun içine 1-2 gün süreyle küçük tamponlar konulur. Burun üstünde yaklaşık 1 ay süren şişlik oluşur.